Mevlana Mesnevi 3. Cilt

Büyük Mutasavvıf Mevlana'nın Mesnevisinin 3. Cildini buradan online okuyun.

1 - 700 Beyitler

Rahman ve Rahim Allah adıyle. Ey Hak ziyâsı Hüsâmeddin, şu üçüncü defteri de meydana çıkar. Bir şeyin üç kere yapılması sünnettir. Üçüncü defterde sır hazinelerini aç, özürleri bir yana at. Senin kuvvetin Tanrı kuvvetinden sızıp gelmekte… Hararetle atan damarlardan değil. Şu aydın güneş çırağı, fitille, pamukla, yağla aydınlanmıyor ya.

701 - 1400 Beyitler

Tanrı yakınlığına eriştin de sanat, sanatkârdan ayrı olmaz sanıyorsun ha! Şunu olsun görmez misin? Tanrı velilerinin eriştikleri yakınlıkta yüzlerce keramet, yüzlerce iş güç var. Meselâ demir, Davud’un elinde mum oluyor. Halbuki senin elinde mum, demir kesiliyor! Yaratma ve rızık verme yakınlığında herkes müsavidir, bu sıfatlar herkeste var. Fakat bu ulular, Tanrı aşkının vahyi yakınlığına sahip olurlar.

1401 - 2100 Beyitler

Güzelim istediğin şeye ulaştın mı artık bilgi sahibi olmayı istemek kötüdür. Göklerin damlarına çıktıktan sonra da merdiven aramak mânasızdır. Hayra ulaşan kişi, dostluk ve başkasına bir şey öğretmek maksatlarından başka bir maksatla yine hayır yolunu arar, o yoldan bahsederse bu iş, soğuk bir şeydir. Aydın ayna sâf ve cilâlı bir halde iken onu cilâlamaya kalkışmak bilgisizliktir.

2101 - 2800 Beyitler

"Gözlerinizi sımsıkı yumun" emrini duydun da yine ayağını doğru atmadın. Söz söylemem, mânasız çan çan etmem, ağzından anlayışını alıp götürür. Kulak kuma benzer, anlayışını içiverir! Öbür deliklerinden de aynı bunun gibidir, o gizli anlayış suyunu çeker, emer. Denizden bile, yerine koymamak şartıyla su alsan nihayet o denizi kurutur, çöl haline getirirsin. Neyleyim ki vakit yok. Yoksa denizden giden sular, o suların yerine karşılık olan suların ne çeşit ve neden geldiğini söylerdim, denizin suları harcandıktan sonra karşılık olarak yerine gelen suları anlatırdım.

2801 - 3500 Beyitler

Dama çıkıp aşağıya eğildi, hırsızı görüp "Baba, ne yapıyorsun? Hayırdır inşallah. Gece yarısı ne ediyorsun, kimsin sen?" dedi. Hırsız "Davulcuyum azizim" diye cevap verdi. Adam "Peki, burada ne yapıyorsun?" deyince hırsız "Davul çalıyorum" dedi. Ev sahibi dedi ki: "Be adam, davul sesi hani?" Hırsız "Dur hele, sesini yarın duyarsın eyvahlar olsun dediğin zaman kulağına dank eder!"

3501 - 4810 Beyitler

Yoksa "Kün" der demez yerler de olurdu, gökler de. Tanrı, buna kadirdi. Hattâ bir emreder etmez yüzlerce yer gök yaratabilirdi. Tanrı bütün kudretiyle beraber insanı, yavaş yavaş ve tam kırk yılda kemal sahibi eder. Bir anda yokluktan elli kişiyi uçurup bu âleme getirmeye kadirdi ama. İsa, bir dua ile hemencecik ölüyü diriltir de İsa'yı yaratan, insanları bir anda yaratmaya kadir değil midir?